patrick süskind'in muhteşem romanı. bir
bankada bekçi olarak çalışan ana karakterimiz bir sabah işe gitmek için uyandığında odasının kapısının önünde bir güvercin görür ve ondan rahatsız olur. karakterimiz o denli güvenli ve rutin bir hayata alışmıştır ki, o güvercinin orada olması onu allak bullak eder.
başka bir şey yazıp spoiler vermek istemiyorum ama bu kitabı okumadan ölmeyin. yaklaşık 60-70 sayfalık bir romandır ve bittiği an insanı mest eder.
***
bu kitabı okuyup bitirdiğim an yerimden son sürat kalkıp bilgisayarın başına oturduktan sonra tam bin sayfalık üç roman yazdım. ki, bu kitabı okumadan çok çok çok önce (2000'lerde) yine bin sayfalık iki roman yazmış, ikisini de yayımlama gereği duymamıştım. ve yine bu kitabı okumadan önce o aralar (2017 yılı) o ilk iki kitap minvalinde (ben buna yol ve suç romanları diyorum) bir kitap yazıyordum. ancak bu kitabı bitirdiğim an ne olduysa artık beynimde, az önce dediğim gibi, olduğum yerden son sürat kalkıp bilgisayarın başına oturduktan sonra tam üç roman yazdım. üçünün toplam sayfa sayısı bin civarı. o kitaplarınsa ilki iki yıl önce yayımlandı. uyanış adıyla. kısmetse, ikincisi bu yıl yayımlanacak. yok adıyla. üçüncüsü ise ölmez kalırsak eğer, ya da yayımlama fırsatımız olursa, iki-üç yıl sonra yayımlanacak. fazla adıyla.
bu kitabın benim yazım hayatımdaki yeri bu denli önemliyken bir de düşünsel anlamda bana katkıları sonsuzdur. çünkü ben bu kitabı okuyup bitirdikten sonra o kadar çok kitap okuyup araştırma yaptım ki, beynim uçup gitti. zihnimdeki ilk domino taşını bu kitap o kadar şiddetli devirdi ki, ne yıkılan tek bir taşı tutabildim ne de gürültüsünden kaçabildim.
ben dünyaya bilmezsen kaçıncı kez en sert ve korumasız şekilde yeniden geldiysem, beni bulunduğum konforlu karanlıktan ilk bu kitap çekip çıkardı. sonrası toz duman.
benim için o denli eşsiz bir kitaptır.